Genç bir müzisyen. Hani yeni yetmelerden; ama bir derviş kadar bilgili. Sohbet ettikçe görüyorsunuz ki, yaşının adamı değil. Bir başka tadı var. Bir başka rengi var. Hasbelkader müzik adamı olmamış. Deyim yerindeyse, çalışmış çocuk. Afili bir albüm hazırlamış. Emre Aydın son yılların en çok iki rock albümlerinden birine imzasını atmış. Bununla da yetinmemiş. Duygularını mısralara dökmüş. Yakında yeni bir albümle değil, şiir kitabıyla okuyuculara seslenecek.

* Ne kadar çok konser verdiniz bu albümle. Bu kadar çok konser veren isim var mı? Galiba Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdim. Neredeyse her gün bir konser veriyorum. 52 tane şehir dolaşacağız.

* Biraz utangaç biri misiniz? Bana mı öyle geliyor? Aslında değilim. Konuşma tarzım öyle yansıtıyor. Ama çalışkan biri olduğumu söyleyebilirim. Bir işi bitirmeden diğerine başlamam. Aynı zamanda biraz dağınık birisiyim. Lise yıllarında çok maymun iştahlıydım. Ama şimdilerde öyle olduğumu söyleyemem.

* Nasıl yani? Lisenin bütün kızları ile siz mi çıkmak istediniz? Hayır, öyle değil. O dönem müzik adına her şeyi yapıyordum. Kendimi o zamanlar geliştirdim. Lise yıllarına kadar derslerimde çok çalışkan biriydim. Sonra tembel bir öğrenci oldum. Ailemi çok üzmüşümdür. Hep kırık notlar alıyordum. Devamlı dışarıda top peşinde koşturuyordum. Kendimi şanslı görüyorum. Çünkü ben sokakta oynayabilen son neslin insanıyım. Benden sonraki insanlar bilgisayar ile büyüdü.

* 1981 doğumlusunuz. Hayatınızın dönüm noktası ne oldu? Siemens'in ana sponsorluğunda düzenlenen 'Sing Your Song' yarışmasında Türkiye birincisi seçildik. O zaman grubun adı 6'ıncı Cadde'ydi. Şimdi birlikte çalıştığım yapımcıları da o zamanlardan tanıdım.

* 6'ıncı Cadde neden dağıldı? Bize albüm yapacak olan şirket iflas etti. Plak şirketi kapanınca biz de başaralı olamadık. Gerçeği söylemek gerekirse, ortada başarılı olmak için var olan bir çalışma da yoktu. Hayatımda ikinci dönüm noktası ise 'Afili Yalnızlık' adlı albüm çalışmam oldu. Bu albümde her şey yolunda gitti. Ama bazen düşündüğümde esas başarım cesaretimmiş. Cesaretimin sayesinde riskli olan şeyleri göze aldım.

* Barlarda hiç sahne aldınız mı? Bu yolların başlangıcı bar ortamıdır zaten. Çok fazla sıkıntılar çektik. Ankara ve İzmir'deki bar ortamları İstanbul'a benzemiyor. İzmir'deki barlarda hep yabancı müzik çalınıyor. Bazen kendime sormadım değil: İzmir'de Türkçe müzik dinleyen yok mu? Çok sonra olduğunu gördüm. Ama o zamana kadar da bizi çok mekandan kovdular. Yine de tutunmaya çalıştık. Bazen cesaretimi kaybettiğim zamanlar olmuştur.

* Mirkelam gibi tek şarkıyla şöhreti taşımak kolay mı? Dünya tarihine bakınca hiç kimsenin şöhretinin baki olmadığını görüyoruz. Dünya liderlerinin bile öyle bir şansları yok. Onlar da gözden düşebiliyorlar. Şöhret dediğiniz şey kendi kendini bitirir. O zaman önemli olan başka bir şey var: 30 yıl sonra yaşıyorsam ve hala müziğimi yapıyorsam bu ülkede bir şeyler yapabilmişiz diyebiliriz. Bugün şöhretli olabiliriz; ama 5 yıl sonra başka bir yerde de olabiliriz.

* Sizi diğer şarkıcılardan ayıran temel fark nedir? Onu söylemek için daha çok erken. Sosyal ağırlıklı bir müzik yapmaya çalışıyorum. Benim gelebilmek istediğim yer başka. Ben ne Popstar olmak istiyorum ne de rockstar. Benim yapmak istediğim şey sadece müzik ile ilgili değil. Turne biraz hafiflesin, bir şiir kitabı çıkarmayı düşünüyorum.

* Şiir kitabı mı? Evet. Hep başından beri düşündüğüm şeydi. Şiir, müzik yaşantımla birlikte başladı. 35 tane şiirin olacağı bir kitap hazırlayacağım. Kitabın içinde eski şiirlerim olmayacak. Son 3 yıldır yazdığım şiirleri bu kitapta toparlayacağım. Müziği hayal ettiğim zamanlar, şiiri de hep hayal etmiştim.

* Romantik gibisiniz. İlişkilerinizi nasıl yaşıyorsunuz? Mesela kız arkadaşınız var mı? Benim topu topu 2 arkadaşım var. Hiçbir zaman kalabalık arkadaş grubum olmadı. Gündelik ve sıradan şeyler beni hep sıkmıştır. Bir de kız arkadaşım var. Herkesin ilişkisi nasılsa bizimki de öyle. Normal bir ilişki yaşıyoruz...

* Genelde şöhretler kız arkadaşlarını inkar eder. Hayran kitlesini kaybetmek istemezler. Siz pek öyle düşünmüyorsunuz galiba? Ben de bu tür şeylere şahit oluyorum. Hayranlarım sırf kız arkadaşı var diye beni terk edecekse etsin. Varsın olmasınlar! Ama bir şekilde de sanatçılar sorumluluk sahibi insanlardır. Ben dinleyicime karşı ve benden yaşça küçük insanlar karşı sorumluyum. Dikkatli davranıyorum. Bazen şarkı sözlerini yazarken ister istemez oto sansür uyguluyorum. Çünkü çocuklar ondan etkileniyor. Özel yaşantımda bir yerden sonra da kendime müdahale ettirmek istemiyorum. Benim de bir yaşama alanım var. O dünyamın içine de kimseyi sokmak istemiyorum.

* Geçen sene birçok ödül aldınız. Şimdi hangi ödülü almayı planlıyorsunuz? Doğrusunu söylemek gerekirse, benim gözüm edebiyat yarışmalarında. Çıkaracağım şiir kitabım ile edebiyat ödülü almak istiyorum. Biliyorum bu zor bir şey; ama imkansız değil. Genç şairlerin hemen hemen hepsi 45 yaşın üstündeler. Kendimi daha genç görüyorum.

* Genelde şarkı sözleriniz beğeniliyor. Bu şair ruhunuzdan gelen bir başarı mı? Sizin farkınız şarkı sözlerinde ortaya çıkıyor diyebilir miyiz? Kimse artık eskisi gibi şarkı sözlerine değer vermiyor. Ama şarkıyı anlatan sözlerdir. Mesela enstrümantal şarkı yapanları anlamam. Bir şarkının üzerinde söz yoksa ne anlattığını kimse bilemez. O nedenle gitar çalanları da çok fazla dinlemem. İlk başlarda nasıl çalıyorlar diye dinledim. Ama şimdi dinlemiyorum. Söz olmayınca şarkının tadını alamıyorum.

Takvim